Basketbol Şubesi, Dernekler ve Taraftarlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz, Beşiktaş Dergisi’nde Serpil Kurtay’ın sorularını yanıtladı. Röportajın tamamını Beşiktaş Dergisi Aralık sayısında okuyabilirsiniz…

“Beşiktaşlılığım, babamdan geliyor. Başkanımız Fikret Orman’ın babası benim eniştemdi. Sülalede herkesi Beşiktaşlı yapan kişi Abdülkadir Orman’dır. Abdülkadir eniştem, çok iyi bir Beşiktaşlı’ydı. Ailemizde herkes ona “Kartal Dede” derdi. Onu gerçekten çok özlüyoruz.”

“Babamla maçlara gitmeye başladığımda o kadar küçüktüm ki, ikinci yarı olmadan babamın kucağında uyuduğumu bilirim. Maçın bitiminde babam uyandırır, kalkar eve giderdik. Daha sonları kendimiz okuldan kaçıp, maçlara gitmeye başladık.”

“Bizim Beşiktaşlılık duruşumuz vardır. Beşiktaşlılık, Şeref’iyle oynayıp, Hakkı’yla kazanmak, her zaman doğruluktan ve adaletten yana olmak, haksızlıkların karşısında durmaktır.”

“Vaktiyle Eczacıbaşı’nda, Efes Pilsen’de, Anadolu Hisarı’nda basketbol oynadım. Daha sonra sakatlanarak basketbolu bırakmak zorunda kaldım. Yoksa basketbol benim için çok büyük bir aşk. Şu anda basketbolda yöneticilik yapıyorum, halen içindeyim ve o aşkı yaşıyorum.”

“Beşiktaş’ın her zaman, her dalda hedefi şampiyonluktur. Beşiktaş İntegral Forex Takımımız’a sezon başında güzel transferler yaptık. Atletik bir takım kurduk. Beşiktaş İntegral Forex takımımız, ligde olduğu gibi Euro Cup’ta da başarıyla mücadele ediyor. Hedefimiz, Euro Cup’ta da şampiyon olmak.”

“Taraftarımız bizim için çok önemli, onları çok seviyoruz. Bu bir spordur; yenmek de var, yenilmek de... Tabii ki hedefimiz her zaman yenmektir ama yenildiğimiz maçlarda taraftarımızı yanımızda görmek bizi çok fazla gururlandırıyor. Onlarsız hiçbir şey olmaz.”