Divan Kurulumuzun 2022 Yılı 3. Olağan Toplantısı, Vodafone Park’ta gerçekleştirildi.
Toplantıya; Başkanımız Ahmet Nur Çebi, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Divan Kurulu Başkanımız Tevfik Yamantürk, Divan Başkanlık Kurulu Üyelerimiz, Denetim Kurulu Başkanımız Gökhan Tiryaki, Denetim Kurulu Üyelerimiz ile Divan Kurulu Üyelerimiz katıldılar.Toplantının açılışının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Divan Kurulu Başkanımız Tevfik Yamantürk, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bize tekrar teveccüh gösteren Camiamıza layık olmaya çalışacağız. Üç adaylı güzel bir seçimi geride bıraktık. Bir önceki dönem iyi bir intiba bıraktık ki Camiamız bize yeniden görev verdi. Siz Beşiktaş’ı bize emanet ettiniz ben de kendimi size emanet ediyorum.
Beşiktaş’ı satın almaya çalışan malum kişiye sözlerim nedeniyle seçime girmemem için beni disipline vererek kulüpten atmaya çalıştılar. Yaptığım bir paylaşımda başkana hakaret ettiğim iddiasıyla disipline verilmek istendim. Ben yapı olarak hakaret etmem.
Görevde olduğumuz beş yıl boyunca önceki dönem yönetim kuruluyla görüşüyorduk. Dinlerler, dinlemezler ama arşivlere giriyordu. Bu dönemde bu görüşmeler sona erdi. Konuşamıyoruz, bunu anlamıyor ve kabul etmiyorum. Ben başkana neden karşı olayım? Düşündüklerimi söylemekle mükellefim. Üç yılda beş antrenör değişikliği aklıma yatmıyor. Kendi iş yerlerimizde yapmadığımız şeyleri bize emanet edilen yerde nasıl yapabiliriz? Benim nasıl konuşacağımı tespit etmeye kalkmak bu makama saygısızlıktır.
Beşiktaş olmasaydı beni kim tanırdı? Bu herkes için geçerli. Kimimiz iyi hatırlanacak, kimimiz kötü. Borcu yönetmek, serveti yönetmekten daha zordur. Borcu; bilgili, donanımlı, alacaklılara güven veren insanlar yönetebilir. Gelirimiz 60 milyon avro, giderimiz 73 milyon avro. Bu gelirle bu gideri nasıl karşılayacağız? Bunu ben sormayacağım da kim soracak?”
Yamantürk’ün ardından Denetim Kurulu Başkanımız Gökhan Tiryaki ile Denetim Kurulu Üyemiz Cem Sezgin, Kulübümüzün mali durumu hakkında Divan Kurulu Üyelerimizi bilgilendirdi.
Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği ve Şirketler Grubu Genel Müdürümüz Seçil Aygül, Yönetim Kurulumuzun faaliyetlerini Divan Kurulu Üyelerimize arz ettiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Şubat 2020’de huzurunuza çıkmış ve yönetimin nasıl bir mali durumla kulübü devraldığını açıklamıştım. Pandemi hepimizi etkiledi, en çok futbol sektörünü etkiledi. Türk futbolu Avrupa futbolunda yedinci büyük ekonomiye sahip ama karlılık anlamında verimsiz. Yaş ortalamasının aşağı çekilip altyapıya önem verilmesi gerekiyor. Maliyetleri aşağı çekmeliyiz. Türkiye’de altyapı yatırımı 2 milyon avro civarında, bu rakam yetersiz.
Avrupa futbolunun pandemiden ettiği zarar yedi milyar avro. Pandemi döneminde düşmeyen tek şey futbolcu alacakları. FIFA’ya bu konuyla ilgili başvuruda bulunduk ama olumlu bir cevap alamadık. UEFA, pandemi nedeniyle gelirlerimizden yüzde 15 kesinti yaptı. Öyle ya da böyle futbolculara karşı yükümlülüklerimizi yerine getirdik.
Pandeminin finansallarımız üzerindeki etkisi çok fazla. 10 Ocak 2020’den bu yana gelirimiz 2.6 milyar lira, giderimiz 2.9 milyar lira. Faaliyet zararımız 300 milyon lira. Bu zararı ana hatlarıyla pandemiye bağlamak zorundayız. Pandeminin bize direkt yükü 30 milyon avrodur. Pandemi nedeniyle stat gelirlerimiz ve Kartal Yuvası gelirlerimiz azaldı. 2019’dan bu yana döviz üç katına çıktı. Yayın hakları 500 milyon dolardı, şimdi 120 milyon dolar muadili Türk lirası. Futbolcu ücretlerindeki stopaj yüzde 15’ten yüzde 40’a yükseldi. Ek vergi yükü 22 milyon avro civarında. Kadro dışı futbolcuların maliyeti 31 milyon avro. Yayın gelirlerimiz 33-36 milyon doları civarıyken geçen sene 14 milyon dolar aldık. Bu sezon şampiyon olursak 10 milyon dolar yayın geliri elde edeceğiz. Yayın geliri için savaşı her platformda vermeliyiz. Korsan yayının önüne geçilmeli ve ihaleler daha iyi yapılmalı.
Enflasyonun güzellenecek bir tarafı yok ama borç stoğunu eriten bir şey. 3 milyar lira banka borcu, 1 milyar lira kamu borcumuz var. Üç sene öncesinin 2.7 milyar lirası, bugünün 5 milyar lirasından daha değerli. Bilet fiyatlarına, formalara enflasyon oranında zam yapmadık. Avro olarak borcumuz 400 küsürden 280’e, dolar olarak 478’den 275’e düşmüş. Borcumuz reel olarak eriyor.
UEFA ile yapmış olduğumuz uyum anlaşmasıyla ilgili yanlış anlaşılmalar var. UEFA bize kar hedeflerini tuttur, operasyon işlerini yürüt ve borçlarını öde diyor. UEFA’ya durumu anlattık ve bizi yakından gözetleyin dedik. Bu anlaşmanın üç artı bir yıllık geçiş süreci var. UEFA’ya uyumlu olacağımızı taahhüt ettik. UEFA ile anlaşmak kötü bir şey değildir.
Amatör şubeler bizim sosyal misyonumuz. Amatör sporlara olan ilgi, yurt dışındaki gibi değil. Amatör branşlarda 13 milyon avro zarar ediyorduk. Bu zararı 2 milyon avronun altına indirdik. Amatörlerde ciddi bir gelir artışı var. Başkanımıza ve Yönetim Kurulumuza teşekkür ediyorum. Sponsorları ve destekçileri ayaklandırdılar, onlar da koşa koşa geldiler. 110 milyon lira gelir üretmiş durumdayız. Basketbol ve hentbolda rekabet için belirli bir bütçenin altına düşemiyorsunuz. Önceden amatör şubeler zarar ettiğinde futbol fonluyordu. Yeni spor yasası nedeniyle artık futbol amatörlere borç veremiyor. Daha çok çalışıp daha çok sponsor bulacağız. Stopaj iadesinin hayatımıza dönmesi lazım. Devlet vergiyi yüzde 40’a çıkarttı ama stopaj sıfıra indi. Bu konu çözülmezse amatör şubeler için ayrı bir çalışmaya ihtiyaç duyulacak.”
İkinci Başkanımız Engin Baltacı, Divan Kurulu Toplantısı’nda şunları söyledi:
“Disiplin Kurulu başkanı ile üyelerinin yetkilerini bilirim. Disiplin Kurulu kararları kesindir gibi konuşuluyor. Disiplin Kurulu, Yönetim Kurulu’na öneride bulunabilir. Biz kararı verdik, bundan sonrasına genel kurul karar verir demek, Yönetim Kurulu’nu yok saymaktır. Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu’nun noteri değildir.
Söylemeyecektim ama Disiplin Kurulu başkanı söylediği için söylemek durumundayım. Bir üyenin disipline sevk edildiği söylenince Disiplin Kurulu başkanını aradım. Başkan, “Evet öyle bir şey var, ben atarım, derdini genel kurulda anlatsın” dedi. Sen atamazsın, o yetki Yönetim Kurulu’nda dedim. Disiplin Kurulu konuşmasında dört hata yaptı. Oyunu açıkladı, kendini Disiplin Kurulu’nun yerine koydu, Yönetim Kurulu’nu yok saydı ve işe siyaseti kattı. Benim 70 yaşımdan sonra şöhret olma gibi bir derdim yok.”
Başkanımız Ahmet Nur Çebi, Divan Kurulu Toplantısı’nda raporların müzakeresinden sonra yaptığı konuşmada şunları ifade etti:
“Rahmetli olan Divan Kurulu Üyelerimize, çalışma arkadaşım Erdem Şatıroğlu ile Seçme ve Sicil Kurulumuzun eski başkanı Haluk Mete’ye Allah’tan rahmet diliyorum. Seçilen kurullarımızı tebrik ediyor, kendilerine başarılar diliyorum.
Konuşulan şeyler çok ağırdı. İkinci başkanım iki kere divan başkanının yanına gitti. Yapılan konuşmaları anlatmanın Beşiktaş’a faydası yok. Beşiktaşlıların Beşiktaş’a katkı ve korumaktan başka görevi yok. Kişisel tavırlar koyarak bir yere varamayız. Bu seneyi birlik ve beraberlik yılı yapalım dedim ama bu zamana kadar olmadı. Divan Başkanının ikinci başkanımla konuşmaktan neden rahatsız olduğunu anlamış değilim.
Yönetim Kurulu’nun disiplin uygulamalarını genel kurula götürme yetkisi yok. Bu konuda kavgaya gerek yok.
KPMG raporu seçimlerden evvel ifade ettiğim bir konuydu. Adalı yedi seneyi inceleteceğim dedi, ben de on yılı inceleteceğim dedim. Rapor söz verildiği üzere çıktı. Rapor genel hatlarıyla okundu. Rapor SPK ve İçişleri Bakanlığı’na gönderildi. Ayrıca raporu bir hukuk bürosuna gönderdik. Şu ana kadar on bir dava açıldı. Altı-yedi tane daha dava açılması öngörülüyor. Ben bu konuda görevimi yaptım. Açılan davaların biri de benimle alakalı.
Göreve geldiğimizde altı aydır maaşlar ödenmiyordu. UEFA’ya gitmek için borçsuzluk kağıdı alınması gerekiyordu. Elimizi taşın altına koyduk. 657 milyon lira kefalet vererek kulübü ayakta tutmaya çalıştım. Burayı yönetecek adam yok demek hoş olmadı. Borç üç milyara gelene kadar ağzınızı açmadınız. Şenol Güneş görevinden ayrılırken yorum yapmadınız. Şimdi yorum yapıyorsunuz. Güneş, o dönem zorlanarak gönderildi. Başarıya ihtiyacımız olan süreçte Güneş’ten iyi şekilde faydalanacağımızı düşünüyorum.
Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş’ın çocuğu demişler, tabii ki Beşiktaş’ın çocuğuyum.
Ben beş tane hoca değiştirmedim. Geldiğimde görevde bir hoca vardı, kendisi gitmek istedi. Sergen Yalçın’ı getirdik. Yaşananlara biliyorsunuz. Ben zarar veriyorum gitmek istiyorum dedi, iki kere engelledik. Önder Karaveli geçici olarak bizimleydi. Şenol hoca beşinci hoca. Daha onu göndermedik. Rakamlarla oynamanın camiaya faydası olmaz.
45 milyon avro borcun 28 milyon avrosu faiz diyorsunuz. Ben böyle bir rakam görmedim sayın divan başkanım, rakamları daha iyi irdeleyebilirsiniz.
Bütçe aşımıyla ilgili 540 milyon lira tazminata hükmedilmesinin ardından dosyayı üst mahkemeye gönderdik. Yapmasaydık ilgili kişiler üst mahkemeye göndermediniz diye sorumlu tutarlardı. Dava bir sene sonra görülse ne olur? Yargının kararını engelleyecek hiçbir şey yapmadık.
Rapor aklanmak için vesiledir demedim. Mahkemeler aklanmak için bir şanstır dedim. O kadar dert ediliyor ki sürekli bu konuda saldırı yapılıyor. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
92 milyon avro olan takım bütçesini 45’e çektik. Daha da aşağı indirmeye çalışıyoruz. Üç yıldır başkalarının imzaladığı sözleşmelerle uğraşıyoruz. Bu seneden itibaren kendimize ait bir yapı olacak.
Benim dönemimde yapılan faaliyet zararı 300 milyon liradır. Faiz yükü belimizi büküyor. Bu borç üç milyara gelirken ses etmeliydik. Bunu Yalçın ağabey yaptı, onu da görevden aldılar. Ekonomik olarak kulübü doğru idare ettiğimi düşünüyorum. Pandemi döneminde dört tane kupa kazandık. Kolum kırıldı, üç kere kovid oldum ama mücadeleye devam ettim. Eleştiriye varım ama hakarete yokum.
Kimseyle ortaklık yapmak gibi bir derdim yok, kimseyle komşu da olmak istemiyorum. Divan başkanının bu abes sözlerini şiddetle kınıyorum.
Amatör branşlarda açık 12 milyon avroydu. Şu anda açık 1.5 milyon avro civarında. 10 milyon avro tasarruf sağladık. Tasarruf ettiğimiz miktarı kulübün menfaati için kullanıyoruz. Sponsorlarımıza teşekkür ediyorum. Beşiktaşlı dostlarımıza çağrı yaptık, onlar da geldiler ve amatör şubelerimizin giderlerini sırtladılar.
Tüzüğümüzün spor yasası gereği gözden geçirilmesi gerekmektedir. Yönetmelikler bitmediği için biz de taslağı tamamlayamıyoruz. Tüzük konusunda çözülmesi gereken önemli konular var.
Ljajic 220 milyon lira, Lens 240 milyon lira, Douglas 80 milyon lira, Boyd 180 milyon lira kulübe yük olmuştur. Kullanamadığımız futbolculardan 700 milyon lira zarar ettik.
Pandemi olmasaydı 2 milyar lira daha az borcumuz olacaktı. Her şeyin en iyisini yapıyoruz. Ben Beşiktaş için varım. Eğer bu borcu ödeyebilecekseniz size hizmet etmek boynumuzun borcudur. Gelirseniz biz de gereken desteği veririz.
Camianın yüzde 90’ı tarafından desteklendiğimi biliyorum. Yüzde 10’un sesi yüzde 90’dan fazla çıkıyor. Yüzde 90 neden gerekeni yapmıyor? Bu sıkıntımı ifade etmek istiyorum.
Divan başkanının hiç hoş olmayan tarzda başlayan konuşması sonucu ortamın bu hale gelmesi Beşiktaş’a yakışmamıştır. Beşiktaş’ın hoş olmayan durumlarda olmaması için bu konuyu irdelemekten kaçınıyorum.
Beşiktaş şu anda bize emanet. Bizden sonra herkes görev alacak. Biz de bizden sonra geleceklere destek olmaya devam edeceğiz.”
