HABERLER

18.08.2016

FUTBOL

Teknik Direktörümüz Şenol Güneş’den Açıklamalar

Teknik Direktörümüz Şenol Güneş, Beşiktaşımızın gündemine dair BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde bir basın toplantısı düzenledi.

Teknik Direktörümüz Şenol Güneş’in basın toplantısındaki açıklamaları şöyle;

“Ülkemiz sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Şehitlerimiz oluyor. İnşallah bu acılar bir an önce son bulur.

Yeni sezon hayırlı olsun. Avrupa Kupaları’nda ülkemizden 3 takım mücadele edecek. Onlara başarılar diliyorum. Süper Kupa mücadelesinde taraftarlarımızın desteğinden dolayı teşekkür ediyorum. Alanyaspor maçında da desteklerini bekliyoruz. Alanyaspor da lige hoşgeldi. Şampiyonluk için Beşiktaş’ın adı yeterli.

Şampiyonlar Ligi’nde elimizden geleni yapacağız. Fair-play çerçevesinde mücadele edeceğiz. Mazeret üretmek için yola çıkmadık.

Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarıyız. Özgür insanlarız, özgürlükten yanayız.

Bazı konularda kızgınım. Başkanı suçlayan birisi olmadım, olmam da. Gökhan Gönül ve Adriano neden alındı? demedim. Süper Kupa mücadelesi sonrasında hakemi suçlamadım. Bu şekilde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Sadece durum tespiti yapmaya çalıştım.

Orman yanarsa senin ciğerin yanar. Güneşin de ormanın da değerini bilmek lazım. Kavga ettirmek isteyenlere bu şekilde cevap vereyim. Hiçbir zaman yalakalık yapmadım. Olanı, fikrimi söylerim. Süper Kupa mücadelesinden sonra çıkan haberlerin aslı astarı yok. Söylediklerimin farklı yerlere kaydırıldığını gördüm. Düzgün konuştuğumu düşünüyorum. Üslubumun nasıl değişti bilmiyorum.

Kupayı kaybettik. Hakem konusunda bunu söylemedim. Benim ona ihtiyacım yok. Galatasaray, Trabzonspor’u transferlerden dolayı suçlamadım. Yönetimin kararları vardı. Ben bunları söyleyince suçlusu oldum. Hepsini önemli olduğunu söyledim.

Başkan, yönetim, takım, personel ve taraftarın geçen seneki başarıda katkısı olduğunu düşünüyorum. Şampiyon olan bir takımdan oyuncu neden gitsin. Oyuncuların gitmesini istemem. Buraya gelen oyuncu burayı beğensin, huzuru bozulmadan futbol oynasın istiyorum. Transfer dönemi oyuncunu konuşma ayıdır. Takımların yenilenmesi için oynamayan oyuncuların gitmesi doğrudur. Alıntı yapılmasını doğru bulmuyorum.

Transferde geç kaldık. Sayısal eksikliğimiz var. Yeni transfer ettiğimiz Oğuzhan’ı maçları olduğu için altyapıya gönderdim. Genç oyuncular gittiği zaman Mustafa, Ömer de dahil 23-25 kişilik kadromuz olacak.

Başkan şu anda yurt dışında transfer için çalışıyor. Transferlerde fikri ben veriyorum. Başkan ve yönetim kurulu kulübün menfaatleri çerçevesinde uyguluyorlar. Maç kaybettiğimiz zaman başkan üzülüyor, ben üzülüyorum.

Başkana, yönetime ve kulübe zarar verilmesine kızıyorum. Basında hocanın istifası isteniyor yazılıyor. Bu kadar basit mi? Bu ülkede en güzel şey susmaktır. Özgürlükten korkmayalım, fikirlerimizi paylaşalım.

Başkanı, yönetimi, oyuncuları ve taraftarı seviyorum. Takımın başarısı için çalışıyorum. Bu yıl da bu şekilde olacak. En az bir yıl daha buradayım.

Benim konuştuklarım dışında ilgisiz bir haber çıkarsa uğraşamam, konuşmanın anlamı yok. Antrenmana gelen arkadaşların haber çıkarmasını istiyorum ondan dolayı izin veriyorum. Benim gizli, saklı bir şeyim yok. Bilgilerimi paylaşmaktan korkmam. Rakiplerimizden daha iyi olmak için çalışacağız. Değilsek alkışlayacağız. Rakiplerimize ve bize saygı istiyorum.

Sosa’nın gitmesi planlarımız arasında yoktu. Milan talip oldu, gitmek istedi. Milan, Şampiyonlar Ligi’nde oynamıyor. Oyuncunun geçen sezon kazandığı başarıyı gururla taçlandırmasını isterim. Şuan bana Barcelona teklif yapsa Beşiktaş’ı bırakıp gitmem.

Yetenekli oyuncularımız var. Birisi gidince ister istemez yeni bir arayışa giriyorsunuz. Eldekilerle bu açığı kapatmaya çalışacağız, olmadı transfer yapacağız. Uygun olursa alırız.

Ben çalışanım fikrimi söyleyeceğim. Durum tespiti yapmalıyım. Kurulsam yapılarda transferi profesyonel kadro yapar. Onayı başkan verir.

Başkan ile ilişkimiz iyi bir sorunumuz yok. Fikir ayrılığımız olsa da ikimiz de birbirimizin iyiliğini istiyoruz. Ben onun başarılı olmasını istiyorum. O da benim başarılı olmamı istiyor. Olay başka bir boyuta geldi. Biz bir bütünüz. Ayrılmayan parçaların bütünüyüz. Böyle bir olaya vesile olduğumdan üzgünüm. Başkana ve Beşiktaş’a hizmet etmek için buradayım.

Yeni gelen oyuncularla yeni kadro oluşturacağız. Bazı oyuncuları oynatmak kolay değil. Sezon başında transferin olması iyidir.

Mario Gomez, son ana kadar tekrar döneceğini düşünüyorduk. Bireysel olarak çalışıyordu. Gitmesini istemezdim. Şampiyonlar Ligi’nde oynadığında istediğin takıma zaten gidersin. İyi oynarsan katlayarak gidersin.

Defanstaki sorunu halletmedik. Stoperi halletmiş değiliz. Süper Kupa maçında defansımız iyi oynadı. Ama oraya oyuncu almış değiliz. Takım içerisindeki her mevkiinin alternatifi olması lazım.

Mustafa ve Veli tamamen iyileştiler. Tolgay’da iyileşti ve daha iyiye gidiyor. Veli’nin oynamasını isterim. Yeni gelen transferlerle oyuncularımızla yarıştıracağız.

Kararım net. Kalecilerin üçüde iyi. Boyko geçen seneden daha iyi. Fabri ve Tolga’da iyi. Ama Tolga’nın avantajı Türk olması ve kaptan olması. Ama bu Tolga oynayacak demek değil. Her hafta kadroyu yaparken bir yabancı dışarıda kalacak.

Yeni sezona hazırız. Son oynadığımız müsabakar bir şey teşkil etmez. Onu bile yeterli görmüyorum. Şampiyonlar Ligi’nde yarışacak bir takımız. Şampiyon olmak için yarışıyorduk. Oyunculara şampiyon gibi yaşayın diyordum.

Şampiyonlar Ligi’nde oynamak başka bir şey. Güçlü takımlara karşı oynamak çok farklı. Güçlü olmak zorundasınız. Üst seviyede maçlar oynanıyor. En azından onları zorlamak, geçmek istiyorum. Savunmayı geliştirmek istiyoruz. Şampiyonlar Ligi’nde buna ihtiyacımız var.”
Fotoğraf: Rahman Sağıroğlu