HABERLER

19.04.2010

Yönetim Kurulumuz’dan Basın Toplantısı

Yönetim Kurulumuz, son günlerde yaşanan olaylar ile ilgili olarak kulüp binamızda basın toplantısı düzenleyerek endişelerini ortaya koydu ve Futbol Federasyonu'nu güven tazelemeye çağırdı.

Basın toplantısına İkinci Başkanımız Metin Keçeli, Başkan Yardımcımız Erdoğan Toprak, Genel Sekreterimiz Fahrettin Curoğlu, Muhasip Üye ve Asbaşkanımız Engin Baltacı, Mali İşlerden ve Sponsorluklardan Sorumlu Asbaşkanımız Ertunç Soğancıoğlu, Futbol Komitesi Üyesi ve Asbaşkanımız Emin Önal, Basın Sözcüsü, İletişimden Sorumlu Üye ve Futbol Komitesi Üyemiz Mete Düren, Futbol Komitesi Üyesi, Amatör Şubeler, Yatırımlar ve Derneklerden Sorumlu Üyemiz Doğan Küçükemre, Tesislerden Sorumlu Üyemiz Orhan Saka, Basın Danışmanı ve Yönetim Kurulu Üyemiz Mehmet Soysal, Hukuk İşlerinden Sorumlu Üyemiz Ahmet Akpınar, Amatör Şubelerden Sorumlu Üyemiz Şeref Yalçın ile Amatör Şubelerden Sorumlu Üyemiz Necip Sever katıldı.
Yazılı ve görsel basından çok sayıda gazetecinin katıldığı basın toplantısında açıklamaları Kulübümüz'ün Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak yaptı.
Toprak, toplantının başlangıcında şunları söyledi:
"Günlerdir spor camiasına kendi görüşlerimizi aktararak ligde yanlışların olduğunu söyledik. Dünkü maçı izleyen Türk spor kamuoyu, hatta rakip takımın yöneticileri bile, bu hakemin bu maçı kaldıramayacağı ve kaldıramadığı yönünde görüş belirtmiştir. Rakip takım yöneticileri dahil bu hakem yönetiminin doğru ve hakkaniyetli olmadığını söylediler. Maçın büyük bir çoğunluğunda Beşiktaş'a yapılan haksızlıklar kamuoyunun gözü önünde gerçekleşmiş ve Türk spor camiası bunda hemfikir olmuştur. Bugüne kadar Türk spor camiasında penaltı çukuru açılıp, penaltı atışına engel olunduğu görülmemiştir. O futbolcuya sarı kartın o çukuru oluşturduğu için mi yoksa penaltıya neden olduğu için mi verildiği bile belli değildir.  Biz Beşiktaş olarak vakur duruşumuzu devam ettireceğiz. Ama unutulmamalı ki Beşiktaş'ın haklarını sonuna kadar koruyacağız ve bunun için kanunun bize verdiği tüm hakları kullanacağız.
Bizi üzen durum, sesi çok çıkana federasyon ve MHK'nin taviz vermesidir. Bizi üzen durum budur. Üzüntü içerisindeyiz. Sesi çok çıkan takıma verilen tavizi son haftalarda görüyoruz. 2016'ya hazırlanan Türk futbol camiasının böyle otoritesini kaybetmiş federasyon ve MHK ile ileriye gidemeyeceği ortadadır. Bu nedenle de federasyonun güven tazeleme noktasında olduğunu düşünüyoruz. Bu sadece bizim değil Türk futbol camiasının ortak büyük bir çoğunluğunun görüşüdür. Federasyonun biran evvel güven tazeleyip 2016'ya Türk futbol camiasını taşımasını umut ediyoruz.
Özerklik keyfi yönetim değildir. Sesi çok çıkana paye vermek değildir. Orta hakemlerle, yan hakemlerle bazı kulüplere çıkar sağlandığını düşünüyor ve federasyonu bu konuda göreve çağırıyoruz."
Kulübümüz’ün Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, bu açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Toprak, “Federasyonu olağanüstü kongereyi mi çağırıyorsunuz?” şeklindeki soruya şu yanıtı verdi;
“Gereğini yapmaya davet ediyoruz. Federasyonlar bir müsabakanın veya bir camianın, futbolla ilgili üst organizasyonudur. Biz, Beşiktaş kulübü olarak bunun bir üyesiyiz. Onun görevi bizlere adilane hakları dağıtmaktır. Onun görevi sesi çok çıkana paye vermek değildir. Federasyonla ilgili endişelerimiz var ve federasyonu gereğini yapmaya davet ediyoruz. Camia olarak bunu bekliyoruz. Federasyonun güven tazelemeye ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.”
Soru: “Bunu biraz açar mısınız, kongreye mi gitmesini istiyorsunuz?”
Toprak:  “Bizim söylediğimiz çok açıktır. Güven tazelemesi salonlarda olur. Bu camianın delegasyonuyla olur. Bu delegasyon tekrar yetki verirse güven tazelemiş olur.”
Soru: “İmza toplamak gibi bir niyetiniz var mı?”
Toprak: “Hayır. Biz gereğini yapmaya davet ediyoruz. Birçok kulübün de bizimle aynı noktada olduğuna inanıyoruz.”
Soru: “Kulüpler Birliği toplantısında bunu gündeme getirmeyi düşünüyor musunuz?”
Toprak: “Camiamızın tüm haklarını sonuna kadar savunacağız. Bu yönetim olarak gerekirse 3 maç değil, maçlar değil, 1 yıl dahi olsa biz Beşiktaş camiasının haklarını sonuna kadar savunmak niyetindeyiz.”
Soru: “Hukuki yollara başvuracağız dediniz tazminat davası mı açacaksınız?”
Toprak: “Hayır, Türk spor camiasında penaltı noktasını bir azgın boğa gibi kazmak hiç görülmüş müdür? Bu sporcuyu da kınıyorum. Dünkü olaylara baktığınızda baştan sona kadar futbol oynamaya yönelik değil, bir saboteye yönelikti. Kırmızı kartları da Türk spor camiasının artık görüşüne, sağduyusuna bırakıyorum. O kırmızı kartlar gösterilmeli miydi? Bizim tavrımız şu; Türk spor camiasının kalitesini yükseltmeliyiz. Kalitesini yükseltirsek 70 milyon Türk halkının yüzde 70’ini 30 yaş altı olan Türk spor camiasında Türk gençliğine hizmet için bunu savunuyoruz. Eğer bizim hakemlerimiz dünya kupalarında maç yönetmeye başlarsa, bizim spor kulüplerimiz belli liglerde başarılar elde ederse biz Türk gençlerine hizmet etmiş oluruz. Ama bugün baktığınızda ne yazık ki hakemlerimiz de kulüplerimiz de belli bir noktada değil. Neden? Bu tip olaylardan dolayı. Federasyonun bir an evvel otoriteyi eline alması lazım. Otoriteyi eline alacağı nokta ise bir an evvel genel kurulu toplayarak güven tazelemesidir.”
Soru: “Kural var, kurala göre Fenerbahçe'nin hükmen mağlubiyeti sözkonusu. Böyle bir çıkarım yapabilecek misiniz? Hakem raporlarına göre kazdığı için sarı kart....”
Toprak: “Bize bu sarı kartlar konusundaki rapor gerekli zamanda ulaşmadı. Sarı kartı hangi noktada gösterdiği konusunda endişelerimiz var. Normal sürenin gecinde bize ulaştı. Bunu belirtmek istiyorum. Hakemin genel teammül gereği müsabaka kart takip formunu müsabakanın bitiminden itibaren 15 dakika içinde kulüp yetkililerine teslim etmesi gerekirken, bu form dakikalarca sonra kulüp yetkililerimizin aşırı ısrarından sonra alınabilmiştir. Bu birinci nokta. İkinci nokta ise biz Beşiktaş camiası olarak haklarımızı arayacağız. O haklarımız saklı. Hukukçularımız bu noktada çalışmalarını başlatıyorlar. İtirazlarımızda da bulunacağız. Bunları yapacağız. Ama bizim belirtmek istediğimiz başka bir nokta var ki, federasyon otoritesini kaybetmiştir. Merkez Hakem Kurulu'nun bizim endişeler duyduğumuz hakemi o maça vermiş olması otoritesini yerine getirmiş olması değil, otoritesinin kaybı, sesi çok çıkanlara taviz vermesi olarak algılanmalıdır. Bir başka noktayı da belirtmek istiyorum. Federasyon özerk bir federasyon olarak kurulmuştur. Ama özerklik keyfiyet değildir. Özerklik Türkiye'deki yetişen hakemlerin biraz daha objektif kriterlerle maç yönetmesi. Sesi çok çıkana istediği hakemi vermek değil; ki rakip takım da 'El insaf' dedi. 'Bu maçı bu hakem kaldıramamıştır' dedi. Ve Türk hakemlerinin dünya liglerinde yerini almasıdır. Kalite böyle yükselir. Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Beşiktaş camiasına da seslenmek istiyorum; Beşiktaş Yönetim Kurulu Üyeleri olarak bizler Beşiktaş camiasının haklarını sonuna kadar savunacağız. Başkanımız ve yöneticilerimiz dahil 2 maç veya 3 maç veya 6 ay ne gerekiyorsa biz o maçlara girmeyeceğiz, o cezalara razıyız. Ama Beşiktaş camiasının hakkını sonuna kadar savunacağız ve bu bedelde ne gerekiyorsa da vermeye, feda etmeye hazırız.”
Beşiktaş Yönetim Kurulu olarak tehlikenin gelişini günlerce önce duyurduklarının altını çizen Başkan Yardımcımız Erdoğan Toprak, “Beşiktaş camiası olarak dimdik ayaktayız. Biz bu tehlikenin gelişini günlerde önce haykırdık. Ama federasyon ne yaptı? Sadece sindirmeye çalıştı. Ve bazı yönetici arkadaşlarımıza hak mahrumiyeti verdi. Ben de bunların içinde biriyim. Başkanımıza verdi. Ama unutulmamalı ki, biz bu mücadelemize devam edeceğiz. Hak mahrumiyeti dahi alsak camiamızın çıkarlarını, Türk spor camiasının çıkarlarını korumaya devam edeceğiz. Federasyon’un sesi çok çıkanın temsilcisi olmadığını basa basa bu salonlarda söylemeye devam edeceğiz. Çünkü alın terimiz çalınmıştır, alın terimiz yok kabul edilmiştir. Dünkü maçta verilen kırmızı kartlarda, bu maçı televizyonda izleyen ya da statta olup maçı izleyen bir kişinin kalkıp da ‘hakem haklıdır’ dediğini görmedim. O hakem o maçta yetersiz kalmıştır, o ağırlığı taşıyamamamıştır. Bunu ben söylemiyorum. Bu maçta rakibimiz olan kulübün yöneticileri bile söyledi. Bundan daha ileri bir beyan olabilir mi? Bizim hedefimiz şu; Türk spor camiasının kalitesi yükseltmek hakemlerimize dünya kupalarında maçlar yönettirmek. Dünya kupalarında Türk hakemlerinin aranılan hakem olmasına hizmet ediyoruz. Biz bu eksikleri söylerken aslında bir noktada federasyona ve Merkez Hakem Kurulu’na hizmet etmiş oluyoruz. Yani Türkiye’nin gönlü razı olur mu? Böyle bir önemli coğrafyada olacaksınız ve dünya kupalarında hakemleriniz olmayacak! Böyle bir şeyi kabul etmeniz mümkün mü? Mümkün değil. Bizim gönlümüz buna razı değil. Bu noktada bir tespit yapıyoruz ve bu tespitimizin arkasındayız. Bu tespiti bizimle paylaşan Türk futbol camiasında bir sürü kulübün olduğunu biliyoruz. Bu noktada eğer federasyonun endişesi varsa buyrun olağanüstü kongreyi toplasın, o salonlarda yetkiyi alsın. 2016’ya hazırlanan Türkiye’nin önünü kapatmaması lazım. 2016 için federasyonun önünde büyük bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Biz endişeler taşıyoruz.. Bu endişeleri diğer kulüpler de taşıyorsa demek ki biz doğruyuz. Taşımıyorsa, o salonlarda federasyon zaten yetkiyi alıp çıkacaktır" diye konuştu.
Soru: “Net ve özetle ‘hakkımızı arayacağız’ diyorsunuz. Mahkemeyi mi vereceksiniz? Bu maçın iptalini mi isteyeceksiniz? Dayanığınız olan bir madde var mı? FIFA’ya mı başvuracaksınız? Maçı yeniden mi oynamak istiyorsunuz?”
Toprak: “Biz Beşiktaş camiasının tabii ki haklarını arayacağız. Bu noktada hukukçularımız çalışıyor. O noktada ben görüşümü beyan ettim. Kural hataları, ihlaller var. 12. maddeyi bağlayan ihlaller var. 14. maddeyi kapsayan ihlaller var. Bu noktada haklarımızı arayacağız. Bu noktada hukukçularımız çalışıyor. Benim tespit ettiğim farklı bir nokta var. Bunu istiyorsunuz ve söylüyorum. Şu anda otoritesini kaybetmiş, sesi çok çıkana taviz veren ve bu noktada da Türk sporuna zarar veren bir noktaya geldiğimizi söylemek istiyoruz. Bunu günlerdir söylüyoruz. Bu noktada biz federasyona diyoruz ki,  bu noktada güven tazelemeniz gerekli. Türk sporunun bir yere gelmesi için bu endişelerimizi gidermeniz gerekli.
Biz bunları niye söylüyoruz biliyor musunuz? Türkiye tarihinin en köklü kulübü ve ilk kulübü olarak söylüyoruz. En köklü kulübün bir yöneticisiyiz. O sorumluluk çerçevesinde söylüyoruz. Ve bu camianın desteğiyle beraber, Beşiktaş camiasının desteğiyle beraber bu haksızlıklara meydan okuduğumuz için söylüyoruz. Biz herhangi bir kulüple istişare etmiş noktasında değiliz. Umut ediyorum federasyon bu akşam oynanan Kasımpaşa maçında değerli hakemi düzgün bir yönetim anlayışı sergiler. Beşiktaş camiası olarak bu noktadayız. Biz endişelerimize dile getiriyoruz. Türk spor camiasının daha güçlü bir federasyonla kendi göbeğini kesen, kararlarını sesini çok çıkarana değil, adil dağıtan bir Merkez Hakem Kurulu ile.... Yan hakemi ile tarihi kararlar veren, şampiyonlukları etkileyen bir yapıyla değil, adilane hakları dağıtan hakemlerle bu yolda gitmesinden tarafız. Bizim endişemiz buydu. Bu endişimizi Türk spor kamuoyuyla paylaşmak istedik.”


Diğer Haberler