HABERLER

22.04.2018

FUTBOL

Şenol Güneş: ‘Hak ettiğimiz bir galibiyetti’

Dirençli ve agresif bir takıma karşı oynadık. Güzel bir maç oldu. İyi başladık maça. Gole kadar iyiydik. Golden sonra pas yüzdemiz düştü. Yardımlaşmadık. Telaşlı oynadık ve etkinliğimiz azaldı. İkinci yarı rakip yarı alanına hapsoldu. Hak ettiğimiz bir galibiyetti. Gençlerbirliği maçında kırmızı kart gördük. Burada aynısı oldu kırmızı kart çıkmadı. Bi haksızlık varsa bize var. Türkiye de bir algı var ne konuşursak konuşalım karşı tarafın ne anladığı nasıl düşündüğü değişiyor. Malatya maçındaki iki tane pozisyon var penaltı. Bizim konuşmamamız salaklığımız değildir. Çok afedersiniz bu ülkede bu kadar aşağılanmaz bu insanlar. Ben bu ülkede 50 küsür senedir futbolun içerisindeyim. Haksızlıkların ne olduğunu biliyorum. Eğer konuşmuyorsam bunu Federasyon da biliyor, Türk spor kamuoyu da biliyor, özellikl medya biliyor. Susmamız bizim haksızlık yaptığımızı göstermez, haksızlğa uğradığımızı gösterir. Cumhurbaşkanı geçmiş olsun diye aradı, şunu söyledim. "Çok teşekkür ederim, sizin kendi işleriniz daha yoğun. Bunlara zaman ayırmayın. Biz elimizden gelini kurtarmaya çalışacağız, en iyisini yapmaya çalışacağız." Herkes ortaya çıkıp bir şeyler söylemesin. Ben açık açık söylüyorum. Cumhurbaşkanı zaman ayırmaz, çünkü Türkiye'nin çok kritik dönemden geçtiğini biliyorum. Ama zaman ayıracaksa Cumhurbaşkanı Sayın Aziz Yıldırım, Sayın Fikret Orman ve ben de geleyim. Onlar kulüp adlarına gelsinler ben Trabzonspor, Beşiktaş, Fenerbahçe adına değil, ben futbolsever olarak geleyim. Her şeyi konuşalım. Ve televizyon yayın yapsın. Arkadan konuşup da hastaneden bilgi alıp oraya telefon edeceğine insanlar beni ararlar. Yani bu kadar kötü bir zeminde futbol maçı alsanız ne olur, almasanız ne olur. Şimdi algılar, düşünceler, şimdi Hürriyet'te isim veriyorum, direkt veriyorum. Beni aradı geçmiş olsun diye söyledi. Benim bu kadar önemli bir şeyim yok. Ama orada öyle bir olay olduktan sonra ölüm haline getirmeden bu işleri yapmak lazım. Ben Trabzon'da da gördüm bunların benzerlerini. Saha kapandı, hem de bir maçta hatırlıyorum kağıtlar vardı, görüntülerde vardır. Tuvalet kağıtlarını attılar sahaya, içinde taş da atan olmuş olabilir. Ben de tribüne gittim, durdurmaya çalıştım. Volkan, Aykut Hoca da gelmiş ben görmedim, öyle söylüyorlar. Ben hatırlamıyorum, arkadaşlar diyor ki, geldi seyircileri susturmaya yanına doğru yanaştı, gitti. Ama bana gelip de neyin var diye sormadı. Herhalde başka birisiyle karıştırıyor. Ve bugün Hürriyet de başlık atıyor. Aynı olayı, Dünya Kupası sonrası 2002'de ben federasyon davasında, Mehmet beye yine söylemiştim, yine haksızlık yapmıştı. Hürriyet'in yayın yönetmeni veya etkili adamlarının gücünü benim üzerimde kullanmasınlar. Lütfen biraz daha dikkat edin. Ve bu tip medya mensuplarına hakkımı helal etmiyorum. Allah onlara o haksızlığın karşılığındaki cevabını versin. Bu ülkede çok ayıp ediliyor. Sanatçıya, sporcuya çok ayıp ediliyor. Burada da Fenerbahçe sahasında da her sahada da hiçbir şey atılmaz. Ama biz birşey yapmadık. Ben sahaya çıktım, arka mı dönmedim tribüne. Tolga'yı aldım. Taş gelmiş, çakmak gelmiş hatırlamıyorum. İlk başta buz koydum başıma. Şimdi karşı taraf yine konuştu, Sen Beşiktaşlısın onun için konuşuyorsun, yok Trabzonlusun, yok bilmem nesin... Ülke böyle geriliyor, böyle komplolar var zaten Türkiye'de. Eğer kumpas varsa, komplo varsa böyle var. Anlayalım birbirimizi, derdi mi bilmiyorsun ki sen bir şeyler konuşuyorsun. Bu kadar çirkinlik olmaz. Bizi yaralayan şey bu. Yaralayan şeylerin hepsini konuşacağım ama konuşup da kafa karıştırmak istemedim. Ben bununla yaşayıp gidiyorum, benim hayatım bu. Benim keyfim kaçtı. İnşallah benim yaşıma eleştirenlere Allah onlara o yaşı göstersin. Biz bugüne kadar gelirken namusumuzla geldik. Ben, okuma yazma bilmeyen fakir ailenin çocuğuyum. Bu ülkede yoktan var olmaya çalıştım. Buraya geldim, yine oraya dönerim ben. Yani hiç yabancılık çekmem. Ama burada var olduklarını zannedenler, bu ülkenin sırtından geçinenler biraz daha dikkatli olsunlar. Ben ne Cumhurbaşkanı'nı iş için aradım, ne çocuğuma bir iş için aradım. Ben sadece işimi yaptım. İsmimi verdiğinde de sahaya ben istemedim, kendisine de söyledim. Ama kendisi takdir etti. Ama buradan nereye geldik. Bugün Fatih Terim, Aykut Kocaman, Mustafa Denizli. Bunların hepsi değerli. Gelin yan yana konuşalım. Ben hepsiyle konuşurum, hiç çekinecek tarafım yok. Yok Ümit ile kavga ediyor, şunları bunları yapıyor. Zaman zaman saha içinde sinirli hakeretlerimiz var. Niye gerginsin? Benim gerginliğim bu, mutsuzluğum bu. Bu ülke elden giderken, ben mi yarattım bunu? Bu kadar kavgayı ben mi yarattım? Sahada olayı ben mi yarattım? Namusumuz ile top oynuyoruz ondan sonra yok provoke ettim, bilmem ne yaptım. Ne ettik? 2024 için oyuncularımıza diyorlar ki gelin çekim yapalım diyorlar Pepe'ye Ricardo'ya... Ricordo'ya taşı sen atıyorsun? Yani gereğini mi, gerçeği mi söyleyeceğiz biz? Kabul edemiyorum. Burada bir sonuç çıkacak, ne olacak? Bu maçta berabere kalabilirdik. Ne yaptık, sahaya mı girdik? Hakem haksızlığı varsa bize var. Yeni değil ki çok oldu. 'Beşiktaş kolanıyor' deniyor, en iyi takım hem de kollanıyor hem de geride... Yeter yapmayın...