Başkanımız Fikret Orman, beINSports Haber kanalında Beşiktaşımızın gündemine dair açıklamalarda bulundu.

Başkanımız Fikret Orman’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Everton, çok iyi bir oyuncuyu çok makul bir fiyata aldı. Cenk, Türkiye yerine Portekiz ya da Fransa'da parlasaydı 80 milyon Euro olabilirdi, bizde üzüntü var. Senelerdir söylüyorum 'al al al dönemi bitti', 'sat sat dönemi' başladı. O dönemi yaşıyoruz. Bundan sonra öyle gidecektir. Kulüpler abuk sabuk transferlerden batma noktasına geldi. Son 3 senede 80 milyon Euro civarında pazarlama yaptık. Ama yeterli değil. Daha iyi sonuçlar alınabilineceğine inanıyorum.

Beşiktaş camiası Cenk Tosun'un evi. Ne zaman isterse kapılar açık. Cenk’e ve bize daha yüksek teklifler yapanlar vardı. Ama kariyerine Everton’da devam etmek istedi. Özgüvenli gittiğini düşünüyorum. Oyuncuların istekleri de önemli.

Bütün oyuncuları takip ediyoruz. Beğendiklerimiz oluyor, karakterlerine bakıyoruz. İlgilendiğimiz oyuncular var. Ama şu an ki kadro da ligi ve Şampiyonlar Ligi’ni götürecek düzeyde. Diyelim ki lig başladı, Cenk’i satmadık. Allah göstermesin Cenk sakatlandı ve transfer yapmadık. Beşiktaş hedeflerinden mi vazgeçecek? Ama takıma takviye yapmayı düşünüyoruz. Devre arası transferler riskli. Başarılı olduğumuz ve olamadıklarımız var. Marcelo ve Babel’i devre arasında aldık. İlla transfer yapacağız diye başarısız bir şey yapmak istemiyoruz. Önümüzde süreç var.

Tosic için resmi bir teklif yok. Satma niyetimiz de yok, takımımızda devam edecek. Ben de şahsen çok severim. Özellikle 15 Temmuz’da tankın önündeki fotoğrafları bizim ailemizden olduğunu gösteriyor.

Arda sevdiğimiz bir oyuncu ve pırlanta gibi çocuk. Çok önemli kulübe gitti. Orada basının ilgisi çok oldu. Futbolun dışında öne çıkmaya başladı. Çok kıymetli ve kazanılması gereken bir oyuncu. Arda ile alakalı düşüncelerim çok pozitiftir. Ama kadro dolu. Yoksa hiç düşünmeden isteyeceğim bir oyuncu. Arda için 'o onu, bu bunu' demiş diye bakmam, ama şu an gündemimizde değil.

Demba Ba bu ailenin bir parçası. Yılbaşında Marcelo ile konuştum, Beck ile konuşuyorum. Giden oyuncular Beşiktaş’ın bir parçası ve Beşiktaş’ı da ararlar. Demba Ba Çin’e gitse de Beşiktaş’ı aradı. Uzun süre sakatlık geçirdi. Geçen sene de sakatlığı nüksetti. Yoksa bu sezona Demba Ba ile başlardık. Şu anda durumunu bilmiyoruz. Raporlarına bakarak karar vereceğiz.

Ben para gelmesini severim, o yüzden futbolcu satmayı almaktan daha çok severim. Oyuncu alması da satması da önemli. Vida’nın gelmesinden çok mutluyum. Zamanında maliyeti konusunda çok uğraştığımız bir oyuncuydu. Çok karakterli bir oyuncuydu bekledi, biz de bekledik ve geldi.

Çok beğendiğimiz oyuncular oluyor ama burada oyuncuların ismini ne zaman söylesem maliyetini yükseltiyoruz ve alma ihtimalini aşağı indiriyoruz. O yüzden imzalamadan açıklamıyorum. Aklımdan geçen oyuncular var ama söylemiyorum. Bakarsın Ronaldo niye olmasın? Ronaldo, ‘Quaresma ve Pepe orada var, bana ihtiyaç yok’ diyor. Beşiktaş, büyük bir camia. Dünyada en hızlı büyüyen futbol kulübü iletişim açısından Beşiktaş. Başka kulüpler rakamları yükseltiyor ama onların çoğu çakma. Bizde öyle durumlar yok. Hızlı büyüyen kulübüz.

Büyük maçlara takım iyi konsantre oluyor. Diğerlerine aynı konsantrasyonu sağlayamıyor, bu zafiyet ama bunu kamp döneminde elden geçireceğiz. Çok daha efektif olacağımızı düşünüyorum. Futbolcularımız bunun farkında. Bu çocuk oyuncağı değil, ciddi bir iş, iyi paralar kazanıyorlar. Onun karşılığını vermek zorundalar. Profesyonellik böyle bir şey.

Bayern'in çıkacağını biliyordum. Daha evvelden istemiştim. Sebepleriyle beraber turdan sonra konuşuruz. Bir anım var, Bayern maçları sonrası anlatırım.

Duygusallığım fazla. Kırılmalar oluyor. Vakti iyi kullanamadığıma dair kendime kızmalarım oluyor. Bazen arkadaşlarıma iletişimden kaynaklanan nedenlerle kızmalarım oluyor. Duygusalımdır. Bu özelliğime kızıyorum. Dışarıya çok yansıtmam. Kendi içimde yaşıyorum. Özeleştiriler yapıyoruz.

Çocuklarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Herkesin kendi çocukları özeldir ama çocuklarımın özel olduğuna inanıyorum. Büyük kızım 23 yaşında, diğeri de 20 yaşına girecek. Onlarla vakit geçirmek beni dinlendiriyor. Yaşları da büyüdü. Ben babamla o yaşlarda seyahate gidemezdim. Çocuklarımla seyahat ediyorum, geziyorum, bu da beni dinlendiriyor.

Olmazsa olmaz üç şeyim; çocuklarım, Beşiktaş ve ülkem. Şuraya bakar mısınız? Kışın ortasındayız, Almanya'da maça gittim soğuktan öldüm. Bir de buraya bakın, cennet gibi bir ülke.

Daraldığım zaman eve giderim, müzik ve DJ'lik yaparım. Evimde DJ kabini var. Horonu, dans etmeyi severim. Normal bir insanım. Eğlenmek, gülmek güzeldir. Stresli bir yaşamımız var. Mutsuz filmleri hiç sevmem, sadece mutlu sonla bitecek filmleri izlemeyi severim. Sinirlenince fena sinirlenirim. Duygusal anlarımda olur, saygısızlığa hiç gelemem. En çok zekamla dalga geçilmesine kızarım.”