HABERLER

13.08.2017

GÜNCEL HABERLER

Onursal Başkanımız Süleyman Seba Kabri Başında Anıldı

Onursal Başkanımız merhum Süleyman Seba, vefatının 3. yıldönümünde Feriköy Mezarlığı’ndaki kabri başında dualarla anıldı.

Anma törenine; Ahmet Ürkmezgil (Genel Sekreter, Şan Ökten Tesisi'nden Sorumlu, İcra Kurulu Üyesi.), Berk Hacıgüzeller (Sayman, Mali İşler ve Finans, İcra Kurulu Başkan Yardımcısı, Akatlar Mehmet Üstünkaya Sosyal Tesisi'nden Sorumlu.), Erdal Karacan (Amatör Şubeler, Süleyman Seba Tesisi'nden Sorumlu.), Divan Kurulu Başkanımız Tevfik Yamantürk, Genel Koordinatörümüz Levent Çifter, Divan Kurulu Üyelerimiz, taraftarlarımız ile Seba’nın ailesi, yakınları ve sevenleri katıldı.

Feriköy Mezarlığı’nda yapılan anma töreninde konuşan Berk Hacıgüzeller şunları söyledi:

“Üç yıl önce Onursal Başkanımız Süleyman Seba’yı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz hala. Varlığı, bırakmış olduğu mirasın ağırlığı sebebiyle üç yıldır hiç eskimeden varlığı devam ediyor. Türk sporu üzerinde de varlığı devam ediyor. Son bir haftadır, özellikle son üç gündür diğer kulüplerin, diğer camiaların da Süleyman Seba’yla ilgili sevgisi var. Bu Beşiktaş camiası için övünülecek bir durum. Süleyman Seba’nın bırakmış olduğu mirasın değeri artarak devam edecektir. Tüm spor kamuoyuna mal olacaktır. Kendisi yaşamaya devam edecektir. Ruhu şaad olsun.”

Erdal Karacan, Süleyman Seba’nın emanetini daha yükseğe çıkarmak için mücadele ettiklerini ifade ederek şunları söyledi:

“Onursal Başkanımızın vefatının 3. yıldönümünde kendisini özlemle, hasretle andık. Bıraktığı emaneti Beşiktaş yönetimi, camiası ve taraftarlarıyla birlikte en iyi şekilde yükseklere çıkarmak için mücadele etmekteyiz. Üç yıl sonra toplanan bu kalabalık çok özel kalabalık. Mekanı cennet olsun.”

Levent Çifter ise konuşmasında şunları dile getirdi:

“Yönetim Kurulu üyelerimiz gerekeni söyledi. Ama ben Süleyman Abi zamanında en genç yönetici olarak çalıştım. Önce bize öğretti. Çıraktık sonra bizi kalfa yaptı. Sert gönümü altında neşeli biriydi. Yaş farkımıza rağmen Süleyman abi ile yaşıtlarımızla yaptığımız esprileri yapabilirdik. Masasında oturmak keyifliydi.”